Atölye Çalışması (Berrin Atmar)
Merkezimizde üyelerimize yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmamızda yönetim kurulu üyemiz Berrin Atmar "Çiçeklerin Dili" temalı eğitim verdi.
Birlikte yapılan kahvaltıdan sonra atölye çalışması başladı.
Atmar’ın verdiği eğitim çalışmasında şunları söyledi;
“Çiçeklerin dili..
Çiçek,bitkinin üreme organıdır,kır çiçekleri..ağaçtaki çiçekler, sebze ve meyvelerin çiçekleri..Bu çiçeklerin güzel kokuları ve renkleri, kuşları ve çeşit çeşit böcekleri kendine çeker,bunlar da çiçekleri dolaşırken,balını emerken ayaklarına, ağızlarına bulaşan yapışan polen dediğimiz çiçek tozları, diğer çiçeklere geçer ve böylece döllenme sağlanmış olur,bitkilerin meyveleri de bu çiftleşmeden sonra oluşur.
Çiçeklere, anlamlar yüklenmiştir.İlk kez 1600 lü yıllarda bir İngiliz lady si, İstanbul`dayken çiçekleri bazı duygularla isimlendirmeye başlamış,sonra bu anlamları toparlayıp İngiltere`ye dönmüş,orada çalışmalarına devam ederken Fransa`nın ve sonra bütün dünyanın ilgisini çekmiş.Şimdi anlamları her ülkede aynı olmak üzere 800 kadar çiçek dili kullanılmaktadır.Bunlardan en güncel olanlardan bazıları,
Beyaz gül-Masumluk,
Kırmızı gül-Aşk,
Pembe gül-Gönlüm sende,
Sarı gül-Sıcak sevgi,
Beyaz karanfil-Temizlik saflık,
Kırmızı karanfil-Sevgi,
Pembe karanfil-İçtenlik,
Sarı karanfil-Hüzün,
Beyaz glayör-Dostluk,
Kırmızı glayör-İstek,
Pembe glayör-Zerafet,
Sarı Glayör-Kıskançlık,
Mor glayör-İnanç
Orkide-Mağrur ve gururlu,
Starliçya-Sıcak sevgi,
Nilüfer-Gelecek yenileme,
Beyaz lale-Saflık temizlik,
Kırmızı lale-Seni seviyorum,
Pembe lale-Anlayış,
Sarı lale-Gerginlik,
Margarit-Bolluk sıhhat,
Menekşe-Alçak gönüllülük,
Kamelya-Mağrur,
Lilyum-Güven,
Gerbera-İyimser,
Frezya-Suçsuzluk,
Beyaz krizantem-Sadakat,
Kırmızı kriztantem-Sessiz istek,
Sarı krizantem-Karşılıksız sevgi,
Mor krizantem-Burukluk,
Altın kadeh-Umut,
Fulya-Unutma...gibi.
Çiçeklerle duygusal bağlarımız da vardır,bunlara da bir kaç örnekle süsleyelim.,
*Hakkında şiirler yazılmış..
*Hayvanlarla, kuşlarla böceklerle dostluklara aşklara konu olmuş..
*Verdiği kokularla baş döndürücü ve etkili olmuş..
*Tedavi etmiş..şifa olmuş..
*Sevgiliye, dosta ara bulucu olmuş.özür dilemiş,tebrik etmiş,geçmiş olsun demiş..gönülleri fethetmiş..
*Uğraş konusu olmuş,rehabilite etmiş,
*Renkleriyle sanatçılara ilham olmuş,tablolara resmolmuş..
*İnsanlara..yapılara..kokulara isim olmuş,
*Kimi de hastalıklara isim olmuş,
*Kimi de sebep olmuş..
*Sevmediklerimizin adını vermişiz kimine,
*Kimini de sevdiklerimize isim yapmışız..
*Kimiyle çok sevdiğimizi anmışız..
*Düğünlere cenazelere hareket vermiş,
*Çeşitleri savaşı barışı aşkı ifade etmiş..
*Farklı mevsimlere ilham kaynağı olmuş,
*Şarkılara konu olmuş..
(Burada katılımcılardan,içinde çiçek,bitki adı geçen şarkılar buldurup söylettik)
Mitolojide,bazı çiçeklerin öyküsü vardır,,
Mesela Şirin`in aşkından çöllere düşen Ferhat,kalbi kırık kumlarda yürürken,gözünden akan damlalar kum taneciklerinda birer kırmızı lale oluvermiş..Aslen Anadolu`dan kökenini alan lale,Osmanlıda bir devre ismini vermiş,öyle değerliymiş ki,padişahlar onu hediye ederlermiş,sonra sonra gözden düşmüş fakat Hollanda sahiplenip ilgilenmiş..
``Ağlayan Gelin`` ise,Hristiyan inancına göre,Hz.İsa çarmıha gerilmeye götürülürken,yürüdüğü yerlerdeki bütün bitkiler boynunu eğip saygıya durmuşlar,sadece lale dik duruyormuş,Hz.İsa kendisine bakınca utancından hüngür hüngür ağlamaya başlamış.Boynu bükük duruşuyla kalmış, ve bu ismi almış,inançlarına göre de bu çiçeğe değer verdikleri söylenir.Ağlayan gelinin kökeni de Hakkari`nin dağlarıdır.
Çiçek ve bitki dünyası çok geniş ve kapsamlı bir konudur.Dünyamız ormanlar ve çeşitli bitkilerle örtülü.Doğayı evlerimizde yaşatma isteği hep duymuşuzdur,ninelerimizin bahçelerinde pencere önlerinde yağ tenekelerinde hatırlarız doğaya ilgilerini,sonra tenekeler yerini yoğurt kaplarına bırakmış sonra sonra da plastik saksılar, seramikler..cam vazo ve saksılar.
İlgimiz öyle çoktur ki,içimiz kaynar bahar gelince..Fesleğen,maydanoz,domates..limon bile yetiştirmeye çalışırız evlerimizde amatörce..
Çiçeklerin dikim zamanları da verim alabilmek açısından çok önemlidir,soğanlı bitkiler lale,sümbül,fulya,nergis,ağlayan gelin gibi..sonbaharda ekilir,tohumlu bazı bitkiler ilkbahar başlangıcında,fide olarak ta sebze veya süs bitkisine göre çeşitli zamanlarda ekilir.
Bitkileri ve çiçeklerini tedavi olarak ve çay olarak ta tüketiyoruz, aslında tabiatta hiç bir şey anlamsız ve gereksiz değildir. Lokman hekimlerimiz bunların çoğunu araştırmış,şifalarını çözmüşler.Bunlardan genelde bilinenlerden bazıları, atkestanesi,biberiye,fesleğen,ıhlamur,adaçayı,nane,rezene,papatya,hatmi,kiraz sapı,maydanoz,ısırgan,yonca,enginar kabuğu,dereotu,kuşburnu,böğürtlen yaprağı,ayva çiçeği ve çekirdeği,aloa vera,zencefil,zerdeçal,çörek otu,semiz otu,kudret narı,karanfil,tarçın..
Güllerin Kurutulması,
Evlerimize aksesuar olarak mini çalışma da yapabiliriz,Gülün istediğimiz kadar açmasına izin verip ve istediğimiz görüntüsüne gelince sudan çıkarıp,iple sapından bağlayıp,ev içinde tersten asıyoruz,15 gün kadar sonra tam kurumuş oluyor,sonra düz çevirip parlak ta olmasını istersek,saç sıpreyi sıkıyoruz.ister kafasını koparıp masaüstü aksesuarı olarak,istersek te saplarıyla vazo aksesuarı olarak kullanırız,uzunca yıllar bozulmaz.
Saksı değişiminde ise yeni saksımızın 1/3 ünü toprakla dolduruyoruz,sonra üstüne bitkinin köklü gövde kısmını yerleştiriyoruz,kenarlarına kaliteli toprağımızı döküyoruz,bitkinin 1/3 kısmı da toprağın üstünde kalıyor.Uzun saplı ve gövdeli bitkilerde bu oran biraz daha değişebiliyor.Sonra toprağı suya kandırıp,süzülmesini bekliyoruz,güneşi seven bitki bile olsa ilk zamanlar güneşe çıkarmamamız gerekiyor.
Günleriniz rengarenk ve sağlıkla dolsun..”
ÖZGEÇMİŞ (BERRİN ATMAR)
1959 yılında İstanbul`da doğdu. İlk ve orta okulu Ankara ve İstanbul`un değişik ilçe ve okullarında okudu. 1979 yılında Üsküdar Kız Lisesinin Edebiyat bölümünü, 1984 yılında da Florance Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulunu bitirdi. Çapa Tıp Fakültesi Göz Kliniğinde servis sorumlusu olarak 3 yıl çalıştı. Daha sonra evlilik nedeniyle Trakya bölgesinde Sağlık Bakanlığına geçip emekliliğe kadar orada bulundu. Tekirdağ Devlet Hastanesinde 8 yıl boyunca önlisans eğitiminde staj akademisyenliği yaptı. Emekli olunca tekrar İstanbul`a dönüp 3 yıl kadar dinlendikten sonra 2008 de çiçekçi dükkânı açtı, halen çiçekçilik yapmaktadır. Evli ve 2 erkek çocuk annesidir.