Kentsel Dönüşüm
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü ‘dönüşüm’ kelimesini, ‘’olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, tahavvül, inkılap, transformasyon” olarak tanımlamaktadır. Bu tanımlardan hareket edilirse, kentsel dönüşüm, kentsel alanların var olan durumundan başka bir biçime girmesi, başka bir durum alması olarak tanımlanabilir.Kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere ülkemizin çok mühim bir kısmı, başta deprem olmak üzere tabiî afetlerin riski altındadır. Buna rağmen, mevcut yapıların büyük bir kısmının muhtemel afetlere karşı dayanıklı olmadıkları ve orta şiddetteki bir depremde bile ağır derecede hasar görüp yıkıldıkları, bundan dolayı sosyo-ekonomik problemlerin yaşandığı ve devletin, beklenmedik bir anda büyük mali külfetler ile karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Kentsel dönüşümle kentin hem fiziksel mekânı hem de toplumsal boyutları da değişeceğinden bu iki unsurun bir arada ele alınarak bu yasanın değerlendirilmesi önemli olmaktadır.
Ülkemiz, Dünya’nın en aktif deprem bölgelerinden birisinde yer almakta olup ülkemizde depreme yol açan, yaklaşık 15.000 km’si ana aks olmak üzere, toplam 24.500 km. uzunluğunda canlı fay hattı bulunmaktadır. Bu fayların ana kolları, ülkemizi bir uçtan bir uca sarmakta, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı, doğu sınırımızdan Çanakkale İli’ne kadar kalın bir yay çizerek Anadolu`yu bir baştan bir başa kat etmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı içinde İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Erzincan, Balıkesir ve kısmen Samsun gibi büyük ve ekonomimizin can damarlarının attığı İller yer almaktadır. Nüfusumuzun % 98’i deprem açısından tehlikeli bölgede yaşamaktadır. 1903 yılından günümüze, topraklarımızda hasar doğuran 130 depremde 100 bin can kaybı ve yaklaşık 2 milyon ev kaybedilmiştir.
Av. Nuray Ergin Savaş`ın Kentsel Dönüşüm başlıklı makalesini buraya tıklayıp indirebilirsiniz.