Avrupa`da Müslüman Kadın İmajı Kongresi`ne Katıldık

Avrupa`da Müslüman Kadın İmajı Kongresi`ne Katıldık
Avrupa`da Müslüman Kadın İmajı Kongresi`ne Katıldık

Uluslararası Kadın ve Aile Derneği (UKADER) tarafından düzenlenen "Avrupa`da Müslüman Kadın İmajı ve Karşılıklı algılamaların Türkiye’nin AB Üyelik Sürecine Etkileri" başlıklı kongreye katıldık.

Kongre kapsamında düzenlenen Çalıştayda konuşmacı olarak davet edilen Başkanımız Av. Alev Sezen bildirisini sundu.

Av. Alev Sezen konuşmasında "Algılamalardan bahsediyoruz ancak ne yazık ki algı yönetimi, toplum mühendisliği ile algılarımız yönlendiriliyor-yönetiliyor. Kavramlarımız ile oynanıyor, ya içi boşaltılıyor ya da farklı manalar yükleniyor. Müslüman sol, Müslüman feminist, Müslüman kapitalist gibi kavramlar türetilmeye çalışılıyor. Töre gibi, gelenek gibi güzel kavramlar cinayetler ile anılıyor. Töre cinayeti deniliyor, insanlarımızın geleneklerinden uzaklaşması sağlanıyor. Ülkeler Batı tarafından sınıflandırılıyor kendileri gelişmiş ülke olurken bizler 3. dünya ülkesi sayılıyoruz. Böylece psikolojik olarak kendimizi aşağıda-geride hissetmemiz sağlanıyor. Kökü selamdan gelen İslam kelimesi terör ile anılıyor İslami terör deniliyor ve inancımızdan uzaklaştırılmaya çalışılıyoruz.

Müslüman kadınlar için de aynı durum geçerli. Mesela Arap baharı kadınlar üzerinden yürütüldü. Ev içerisinde hapis gibi kapalı oldukları imajı vardı. Sözde özgürleştirme sırası şimdi de Müslüman kadına aslında Ortadoğu’ya gelmişti.

Aile kavramımız da değiştiriliyor. Birliktelik yerine bireyselleşme destekleniyor. Bu da özgürlük-modernlik gibi insanlarımıza dayatılan kavramlar adına yapılıyor. Böylece aile yerine yalnız yaşayan kadınlar ve erkeklerin toplumumuzdaki sayısı hızla artıyor.

Müslüman dünyada çocuk gelinlerden bahsediliyor. 18 yaşından küçük herkes çocuk diye nitelendiriliyor. 17 yaşında da evlense çocuk kategorisine dâhil ediliyor. Avrupa’da ise kız çocukları 7 yaşında cinsellik ile tanışıyorlar.O zaman karşı çıkılan cinsellik midir? Evlilik midir? 15-16 yaşındakilerin bile cinselliğine karşı çıkmayanlar evliliklere karşı çıkıyorlar. Demek ki asıl karşı olunan evlilik kurumudur. Ülkemizde zina serbesttir, imam nikâhı ise yasaktır.

Müslüman ülkelerden gerçek manada kadın liderlerde çıkarılmıyor. Lider diye bize sunulanların çoğunluğu Batıya karşı hayranlık duyan ve onların istediği şekilde hareket edenlerdir. Batıya ne kadar uyumlu ise lider vasfını o kadar çabuk hak etmektedirler. Kadın lider eksikliğini Müslüman ülkeler devlet başkanlarının eşleri ile kapatmaktadırlar. Lider eşleri kadın lider konumundadırlar.

Dünyadaki Müslüman kadın imajı gerçeği yansıtmamaktadır. Batı’daki Müslüman kadın imajı bizim imajımız değil, onlar bizi nasıl göstermek-tanıtmak istiyorsa öyle bir imajımız var.

Müslüman kadının önüne maalesef doğru rol modeller konulmamaktadır." dedi.