Yemen Türküsü

Yemen Türküsü
Yemen Türküsü

Selamlar,

Yemen Türküsü hikâyesinde, kayıtlara geçen Muş - Sihuş- Huş karmaşası ve bilinmezliğinianlatmadan önce, babamhakkındaaşağıdaki minik bilgiyi yazmam gerekiyor.

Rahmetli babam Hacı Yusuf Uzlu; gerek askeri kimliği, hizmetleri sırasında yaşadığı ve şahit olduğu olaylar, gerekse tarihimizle ilgisi olup fırsatını bulduğu ve bildiğinden emin olduğu yaşçabüyüklerindensürekli sorgulayarak öğrenmeye çalışması, hoca annesinden, hoca anneannesinden aldığı ilmihal eğitimi sonucu dinibütün kişiliğiyle de olayları tarihi-islami yönleriyle araştırması, anlattıklarının doğruluğuyla, yol gösterici kişiliğiyle ve daha birçok güzel vasfıyla saygın bir kişilik olarak bilinmiştir.

Yemen... Aho Yemen...

Anlattığına göre Yemen o zamanlar Osmanlı topraklarına dâhildi. Kanuni döneminde işgalci İngiliz güçlerine Yemen`e savaşa gönderilen binlerce Türk askerinin çoğu geri dönmemişti. Sihuş, Yemen`e bağlı şehirlerden biriydi. Sihuş yokuşu öyle sivri, yorucu, uzun bir yokuşmuş ki, askerler Yemen`den çıkıp yokuşu günler sonra bitirdiğinde zaten İngilizlerle savaşamayacak kadar yorgun hale gelmişler. Askerleri, gelmeyeceklerini bildikleri halde gözleri yolda, aileleri, sevdalıları bekleyip durmuşlar. Yemen türküsü, Harput =Elazığ`da halk ozanları tarafından yöre şivesiyle (ağıt)yakılmıştır.

Ülkemizde halen, kullanılan şiveleryöreden yöreye değişir.Trakya, Ege, Karadeniz vs. EskiHarput, şimdiki Elazığ yöresinde dekullanılan etkinhalk dilinde `burası`demezler, `bura` derler, `orası` demezler, `ora` diye gösterirlermiş.

Havada bulut yok bu na dumandır,

Mahlede ölü yok bu ne sivandır,

Şu Yemen illeri ne de yamandır,

Ah o Yemendir, gülü çemendir,

Giden gelmiyor acep nedendir?

Bura Sihuştur yolu yokuştur,

Giden gelmiyor acep ne iştir.

Türkünün Muş`la hiç ilgisi yoktur. Zaten Muş`ta kışla, askeriye, ordu, alay vs. yoktu,askeri yerleşim yeri değildi. Türkü (ağıt) yıllarca söylene söylene Sihuş olmuş Muş...

Hikâye böyle. Ha Muş, Ha Sihuş, Ha Huş... Binlerce askerimiz dönememiş,yollarda binlerce yaşlıgözler kalmış, hasretlikler yaşanmış, ciğerler yanmış. Binlerce hayatlar yarım kalmış. Rahmetli babam, bu gerçek hikâyeyi öyle uzun uzun anlatıyordu ki, ben özet çıkardım 😊

Sevgiyle kalın...