Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı Hazırlık Toplantısına Katıldık

Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı Hazırlık Toplantısına Katıldık
Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı Hazırlık Toplantısına Katıldık

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü`nün Ankara`da düzenlemiş olduğu "Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı Hazırlık Toplantısı"na Kurumumuzu temsilen Av. Sümeyya Öcal katıldı.

Toplantının amacı, erken yaşta ve zorla evlilikler sorununun çözümü için kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları işbirliği ile 2018-2023 dönemlerini kapsayacak Eylem Planı ve Strateji Belgesi hazırlanmasıdır.

BİLKA’nın konu ile ilgili görüşü; Evlilik yaşı belirlenirken, psikolojik ve fizyolojik gelişimin her ikisinin de uygun olduğu yaşın tespit edilebilmesi önemlidir. Bu yaş ortalamanın dışında bulunan istisnai kişilere göre değil toplum ortalamasına uygun olarak tespit edilmelidir. Evlilik psikolojik ve fizyolojik gelişimin her ikisinin birden gerçekleşmesi ile mümkün olabilmelidir. Cumhuriyet dönemi boyunca Kanunlardaki evlilik yaşı birçok kez değişmiş olmakla birlikte şu anki mevzuat da belirlenen yaşın yeterli olduğu kanaatindeyiz.

Strateji Belgesi ve Eylem Planı Taslağına İlişkin Genel Görüş ve Değerlendirmelerimiz;

  • Erken yaşta ve zorla evlilik ülkemizde de olup, kız çocuklarının fiziksel ve psikolojik mağduriyetine sebep vermektedir. Bilindiği üzere Ceza Kanunu’nda 15 yaşından küçüklerle cinsel birlikteliğin istismar sayıldığı ve 15-18 yaş aralığındaki çocuklarla rıza dışındaki cinsel birliktelikler suç sayılmıştır. Kız çocukları ve ailelere özellikle erken yaşta ve zorla evliliğin yaygın olduğu bölgelerde eğitim verilmeli, bakanlıklar, kamu kuruluşları, üniversiteler, STK’lar işbirliği yapılmalıdır. Eylem planında evlilik dışı birlikteliklere de karşı önlem alınmalıdır. Küçüğün cinsel istismarı ile adölesan gebelikler hakkında öncelikle sağlıklı ve güvenilir veriler elde edilmeli, istatistikler oluşturulmalı ve buna göre çözümler üretilmelidir.
  • Bilindiği üzere hala kayıt dışı doğumlar olmakta ve kimliksiz bireyler ülkemizde vardır. Özellikle nüfus müdürlüklerine bu durumun takibi için ayrıca yetki verilmelidir.
  • Ulusal televizyon kanallarında yapılan dizi, programlarda genel sağlık ve ahlaki konularda hassasiyet azami seviyeye yükseltilmeli ve RTÜK ayrıca bu konuda ağır yaptırımlar uygulamalıdır. Türk aile yapısına uygun projelerin hazırlanması desteklenmelidir. Nitekim adölesan gebeliği kutsayan diziler mevcuttur. Ayrıca kamu spotları ile bireylerin bilinçlenmesi sağlanmalıdır.
  • Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her ne kadar devamsızlık yapan öğrencilerin ailelerine para cezası kesilse de bu caydırıcı olmamaktadır. Bu sebeple daha başka çözüm yolları aranmalı, tedbirler alınmalıdır.
  • Erken yaşta ve zorla evliliklerde aileye yaptırımların yanı sıra onları bilinçlendirecek ve ikna edecek önleyici çalışmaların yapılması gerekmektedir.
  • İlk bölümde yapılan tanımlar aydınlatıcıdır. Ancak erken yaşta ve zorla evliliklerle birlikte evlilik dışı birlikteliklerin de ele alınması gerektiği kanaatindeyiz.
  • “Faaliyet kapsamında oluşturulacak çalışma grubu ya da alt çalışma grubunca ülkemiz tarafından imzalanan uluslararası sözleşmeler ve mevcut mevzuat göz önünde bulundurularak erken yaşta ve zorla evliliklerin önlenmesi amacıyla mevzuatta yapılması gereken değişiklikler gözden geçirilecek ve mevzuat değişikliklerine ilişkin bir tavsiye raporu hazırlanacaktır” denmektedir. TÜİK tarafında öncesinde anketler yapılıp toplumun ihtiyacına binaen mevzuata göre yapılacak çalışmalar ile gerekirse yapılan kasti veya ihmali davranışlar için caydırıcı önlemler alınması gerekmektedir. Yapılacak mevzuat çalışması ise gayet açık ve suiistimaller ile mağduriyetlere sebep vermemesi gerekmektedir. Sonuçta; her türlü mevzuat düzenlemesi değerlerimize, yapımıza ve ihtiyaçlarımıza uygun olmalıdır.
  • “Bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen çalışmaları yararlanıcılara duyurmak üzere geniş katılımlı bir konferans düzenlenecektir.” denmektedir. Ayrıca ülke genelinde mülkü amirlerinde katılımı sağlanmalıdır.
  • “Erken yaşta evlendirilen ve bu evlilik sonucu gebe kalan çocukların eğitim hayatı sona erenlerden, eğitimine dönmek isteyenlere yönelik tamamlayıcı programlar hazırlanacaktır.” denmektedir. Ayrıca eğitime devam edemeyenler için zanaat öğretici eğitimler verilmelidir.
  • “Hâkim ve savcılara yönelik Adli Görüşme Odalarına ilişkin bilgilendirme çalışması yapılacaktır” denmektedir. Barolar tarafından avukatlara da bilgilendirme yapılmalıdır.
  • Özellikle kırsal kesime dağıtılacak broşürlerde bu durumların sebep ve sonuçları cezai yaptırımlar da dâhil olmak üzere anlaşılır bir biçimde, açık ve net dille anlatılmalıdır.