`Sağlıklı Cinsel Kimlik` Toplantısına Katıldık


İKAD-DER`in düzenlediği “Sağlıklı Cinsel Kimlik” toplantısına BİLKA’yı temsilen Psk. Burcu Toluç katıldı.
Sivil Toplum ve kamu temsilcilerinin konu ile ilgili hukuk, sağlık, eğitim, medya gibi alanlarda stratejik çözüm tekliflerinin tartışıldığı toplantıya Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Spor Bakanlığından da katılım oldu.
STK`ların görüş ve çözüm tekliflerinin değerlendirildiği toplantıda BİLKA’nın Hormonlu Domates Ödülü Adaylığı konusunda Psk. Burcu Toluç “Davamız hakikatin yanında olmaktır, batılı meşru göstermek isteyenlerin rahatını bozduysak ne mutlu!” dedi. Birtakım medyatik ilahiyatçıların görüşlerine katılmadığını, bu görüşlerin sahih İslami ölçüler içerisinde bir değerlendirmeye tabi tutulmaları gerektiğine de dikkat çekti.
Toluç konuşmasında“Hep cesur olmaktan bahsediliyor. BİLKA olarak LGBT çalışmalarını en başından beri takip ediyoruz, Boston-Gay konserinden haberimiz olduğu anda bir kamuoyu duyurusu yayınladık. Sitemizden okuyabilirsiniz. Post modern toplumun meşrulaştırılmasını ve kimliksizleştirme çabasını Batı`nın bir oyunu olarak görmekteyiz. 1968`e kadar cinsel bir sapkınlık olarak görülüp hastalık listesinde yer verilen eşcinsellik bu tarihte hastalık listesinden çıkarılarak, tanımlar üzerinde hafifletilmeye çalışılmış, algı psikolojisi de kullanılarak zihinlerde meşrulaştırma operasyonu yapılmaktadır. Kavramlar üzerinden zihinlere yerleştirme hedeflenmiştir. Bu topluma ve aile kurumuna yönelik bir tahribat girişimidir…
Bu anlamda özellikle üniversite öğrencileri kandırılarak özgürlük mücadelesi verdiklerini zannediyorlar oysaki hakkı savunduklarını zanneden birçok öğrenci oyunun/düzenin parçası haline dönüşüyor. Burada da karşımıza “Farkındalık oluşturmak” ihtiyacı çıkıyor. Gençlere bu misyonun gerçek amacının değerlerimizi hedef aldığı çok iyi anlatılmalı ve farkındalık çalışmaları yapılmalıdır. Çünkü onlar hakkını arayanın yanında olduklarını, hormonal denge yüzünden birilerine haksızlık yapıldığını zannediyorlar. Hormonal hastalık belki de binde bir`dir, bazı kılıfların altına sığınılarak demagojik bir dayatma yapılıyor. Maskelerin altındaki gerçek yüzün görülmesi, meydanların stabil kalması gençlerde farkındalık oluşturulması ile mümkündür.
LGBT girişimleri ve arayışlarını, kurdukları sistematik ilerleme çabasını; Milli-manevi değerlerimize saldırı olarak görüyoruz, kimliksizleştirme ve eşcinselliği yaygınlaştırma misyonunda olanların oyunu batı düzeneğiyle birlikte topluma empoze edilmeye çalışılıyor.
Bunun dışında medyada, filmlerde meşru gösterme gayretini, normalmişçesine algı oyununu ahlaki bir suikast olarak görüyorum. Çünkü bu görüntüler filmlerde hipnotik empoze malzeme edilerek, gizli/bilinçaltı yanlış mesajlar veriliyor.
Eğitim konusunda aile ve çocukların yanı sıra okullarda ele alınmalı. Çünkü birçok okulda cinsel kimlik eğitimi ya uçları çok açık bırakılıyor veya eksik ya da yanlış veriliyor. Anaokullarından başlanarak “cinsel kimlik eğitimi” doğru verilmeli. Bu anlamda eğitimciler daha doğru bir yol takip etmelidir.
Biz Ortadoğu`ya açılan bir kapıyız. Biz bir modeliz. Milli-manevi değerlerimizi tahrip edecek girişimlere izin veremeyiz. Bizim kapılarımızın açılması, değerlerimiz konusunda taviz vermemiz diğer İslam ülkelerinde de kapıyı aralayacaktır. Biz dimdik ve dava şuuruyla batıl ve ahlaki suikast girişimlerinin karşısında durmalıyız ki zamanında önüne geçilebilsin. BİLKA olarak da bu anlamda her zaman değerlerimizi hedef alan girişimlerin karşısında olacak proje ve çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.