Kadın Konukevleri Yönetmelik Taslağı Hakkında Görüşlerimiz


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve sivil toplum kuruluşlarına bağlı Kadın Konukevlerinin açılış, işleyiş, usul ve esasları, kadrosu ve denetiminin bir standarda kavuşturulması, veri tabanı oluşturulması, yapılacak durum tespiti doğrultusunda yeni ve gerekli hizmet modellerinin geliştirilmesi ve politikaların tespit edilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün işbirliği ile “Kadın Konukevleri Yönetmelik Taslağı” hazırlamıştır.
Bakanlık, tasarı ile ilgili olarak BİLKA`nın görüş ve önerilerini istemiş ayrıca konu ile ilgili düzenlenecek Bakanlık`taki toplantıya davet etmiştir.
Tasarı hakkındaki görüş ve önerilerimiz yazılı olarak bildirilmiştir.
Tasarıyı burayı tıklayıp indirebilirsiniz.
BİLKA`NIN “KADIN KONUKEVLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK TASLAĞI” HAKKINDA DEĞERLENDİRMELERİ
Geniş bir yelpazede yer alan ve yükselen şiddet olgusunun önlenebilmesi bakımından kamuoyunda oluşan hassasiyete uygun olarak kamu kurumları ve STK’lar ciddi ve samimi gayretler göstermektedir.
Bu bağlamda çıkarılmış olan “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un uygulamasına yönelik olarak hazırlanmış bulunan “Kadın Konukevleri Hakkında Yönetmelik Taslağı”nın daha faydalı ve verimli olabilmesi açısından BİLKA (Bilge Kadın Araştırma Merkezi) olarak görüş ve tekliflerimizi sunar taslağın beklenen amaca ulaşmasını temenni ederiz.
Madde 3:
Maddede bent bulunmamaktadır. Bu durumda maddedeki bent numarası gereksiz olup doğrudan fıkraların sayılması daha uygundur.
(1/f) Kodlu kimlik kartını alabilecek kişilerin belirtildiği fıkrada sadece “kadınlar” belirtilmişken m.23’de çocuklara da kodlu kimlik kartı verileceği ifade edilmiştir. Bu durumda m.23 gerekçesini bulamamaktadır. Bir takım sıkıntıların yaşanmaması için bu fıkraya kadınların yanı sıra çocukların da eklenmesi daha doğru olacaktır.
(1/ğ) “Fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik ve sözlü istismar veya şiddete uğrayan…” ibaresi Kanun’daki şiddet tanımından farklı olarak şiddet ve istismarı farklı olgularmış, istismar şiddet tanımına girmiyormuş gibi düzenlemektedir. Sayılan türdeki istismarlar zaten “şiddet” olarak Kanun’da ifade edilmiştir. Uygulamada karşılaşılabilecek gereksiz sıkıntıları önlemek için sadece “şiddete uğrayan kadınların” denilmesi daha uygun olur.
(1/l) Yönetmelikler kanunların uygulamasını göstermek için çıkarıldıklarına göre kullandıkları temel tanımlarda kanuna uygun ve paralel olmalıdır. Burada şiddetin tanımı da dayandığı Kanun ile aynı olmalıdır.
Kanun (2/d)
“Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle…” demektedir.
Yönetmelik
“Kişinin, fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle…” demektedir.
(1/m) “…şiddete uğrama riski bulunan kadınların…” ifadesi yerine “…şiddete uğraması muhtemel kadınların…” ibaresi Türkçemize ve hukuk diline daha uygundur. Risk genel bir durum olup ortada herhangi bir olgu bulunmasa dahi gerçekleşmesi mümkündür. Muhtemel ibaresi ise belli olgulara dayanan ve gerçekleşmesi kuvvetli olan ihtimali ifade eder.
Madde 4:
(1) “Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000`i geçen belediyeler konukevi açar.” yerine,
“Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000`i geçen belediyeler ihtiyaca cevap verebilecek nitelik ve sayıda konukevi açar.” ifadesi konulması amaca daha uygundur.
Böyle olmaz ise nüfus sayısı yüksek belediyeler bir tane konukevi açarak şartı yerine getirmiş sayılırlar.
(2) Türkçe dil kurallarına göre “…izinin…” yerine, “…izninin…” kelimesi kullanılmalıdır.
“Konukevi açılış izni verilmesi, denetimi, devri, açılış izinin iptali gibi hususların düzenlenmesi Bakanlığın yetkisindedir.” yerine,
“Konukevi açılış izni verilmesi, denetimi, devri, açılış izninin iptali gibi hususların düzenlenmesi vilayetin yetkisindedir. Bakanlık gerekli gördüğü müdahaleleri yapar” ifadesi uygulamada hantallığı giderecek, işleyişi önemli ölçüde kolaylaştıracaktır.
(3/d) “Konukevine başvurularda kadının beyanı esas olup, delil göstermek zorunda bırakılamaz” yerine,
“Konukevine ilk başvurularda kadının beyanı esas olup, delil göstermek zorunda bırakılamaz” ifadesi ile kadınlara sağlanan bu imkânın istismar edilmesi önemli ölçüde azaltılmış olur.
(3/e) “Konukevinde çalışanlar, kadını korumak gerekçesiyle yönetmelikle belirlenen kurallar dışında kadının temel hak ve özgürlüklerine yönelik herhangi bir sınırlandırma getiremez, kadın adına karar alamaz.” fıkrasının metinden tümü ile çıkarılması gerekmektedir. Bu yönetmelik ve dayanağı Kanun kadını koruma amacına yöneliktir. Bu çerçevede istihdam edilen kişilerde aynı amaç ile istihdam edilmektedir. Görevin gereklerinin dışına çıkılması hali zaten mevzuatta genel hükümlerde düzenlenmiştir. Bu fıkra Kanun ve yönetmeliğin amacına aykırı olduğu gibi hukuk sisteminin yapısına da aykırıdır.
(3/f) “Kadınlar hakkında yapılacak işlemlerde kadınların bilgilendirilmesi esastır. Konukevinde kalan kadınlar aldıkları kararlardan ve kararların olumlu veya olumsuz sonuçlarından kendileri sorumludur.” ibaresinde “Konukevinde kalan kadınlar aldıkları kararlardan ve kararların olumlu veya olumsuz sonuçlarından kendileri sorumludur.” cümlesinin metinden çıkarılması uygun olacaktır.
Konukevine sığınacak derecede mağdur olmuş bir kadının psikolojisi göz önüne alındığında alacağı kararların ne kadar sağlıklı olabileceği de ona göre değerlendirilmelidir. Bu metin tembel veya görevini kötüye kullanmak isteyen görevlilere de çok önemli bir savunma imkânı verecektir.
Madde 8:
(4) Sigara içmeyenlerin rahatsız olmaması ve çocuklara da kötü örnek olunmaması bakımından sigara içenler –görevliler de dâhil olmak üzere- ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılması gerekmektedir.
(c) Birden fazla kadının bulunduğu odalarda bir arada kalacak kadınların inanç, sosyo-kültürel yapı, kötü alışkanlıklar (madde bağımlılığı, alkol, sigara…) gibi hususlar göz önüne alınarak aralarında uyum sağlanması gözetilmeli, kadınlara sadece sayısal bir nesne olarak yaklaşılmamalıdır.
Madde 9:
(1) “…komisyon tarafından gerektiğinde ve yılda iki kez haberli olarak bu Yönetmelik ekindeki Form-1 kullanılarak denetlenir…” yerine,
“…komisyon tarafından gerektiğinde ve yılda iki kez bu Yönetmelik ekindeki Form-1 kullanılarak denetlenir…” ifadesi daha doğru olacaktır.
Denetimin etkili olabilmesi “habersiz” olmasına bağlıdır. Haberli bir denetimin arzulanan sonucu vermesi pek mümkün değildir.
Madde 11:
(2) “Konukevine kabulde kadınlardan herhangi bir belge istenmez.” yerine,
“Konukevine ilk kabulde kadınlardan herhangi bir belge istenmez.” ifadesi daha uygundur. Bu şekilde, yukarıda da belirtildiği üzere kadınlara sağlanan bu imkânın istismar edilmesi önemli ölçüde azaltılmış olur.
Madde 13:
Bu maddeye ek fıkra konulması gerekmektedir.
(Ek fıkra)
“(ı) Suç işlemeyi itiyad haline getirmiş veya genel adap veya ahlaka aykırı davranan kadınların konukevine kabulleri yapılmaz, öncelikli olarak bunların eğitim, tedavi ve rehabilitasyonu için ilgili makamlar nezdinde gereken girişimlerde bulunulur.”
Bulunduğu ortamda düzeni bozup kötü örnek olan ve diğer insanları rahatsız eden bu tür sorunlu kişilerin zaten mağdur olmuş diğer kadınların yanına konulması onları bir kez daha mağdur edecektir. Ayrıca bu gibi kişilerin kabul edilmesi gerçekten mağdur olan birçok kadının ihtiyacı olduğu halde buralara müracaat etmelerine engel olmaktadır.
Madde 16:
(1/a) “Sadece dış alanı izleyen, kayıt yapan geniş açılı kameralar ve monitör,” yerine,
“Dış alanı ve banyo-tuvalet hariç olmak üzere iç ortak alanları izleyen, kayıt yapan geniş açılı kameralar ve monitör,” ifadesi daha doğru olacaktır.
Psikolojisi olumsuz yönde etkilenmiş insanların toplu olarak bir arada bulundukları bir mekânda hiçbir şekilde güvenlik zaafiyetine yer verilmemelidir. Bir şekilde dış güvenliği aşıp içeriye güvenliği tehdit edici maddelerin sokulması veya suç oluşturabilecek fiillerin işlenmesi durumunda bunların takip ve kontrolü bakımından bu değişiklik yapılmalıdır.
(2/b) “Yargı yetkisinin kullanıldığı durumlar hariç olmak üzere, hiçbir kamu görevlisi konukevinde kalan kadınlara ilişkin kişisel bilgileri talep edemez.” yerine,
“Yargı ile mülki ve kolluk makamları hariç olmak üzere, hiçbir kamu görevlisi konukevinde kalan kadın ve çocuklara ilişkin kişisel bilgileri talep edemez.” ifadesi daha uygundur.
Madde bu hali ile son derece muğlâktır. Çocuklar kapsam dışı kalmaktadır. O zaman çocuklara ait bilgileri ya tüm kamu görevlileri talep edebilecek ya da yargı dahi maddede sayılmadığı için isteyemeyecektir. Kadın ve çocuklara ait bilgilerin mülki ve kolluk makamlarına kapatılması uygulamada güvenlik başta olmak üzere ciddi sıkıntılara yol açabilecektir.
(2/ğ) “Konukevinde kadın, çocuk ve çalışanlara zarar verme girişiminde bulunan veya kuralları ihlal eden kadınlar Değerlendirme Kurulunun önerisi ve il müdürünün onayı ile konukevinden çıkarılır.” yerine,
“Konukevinde kadın, çocuk ve çalışanlara zarar verme girişiminde bulunan veya kuralları ihlal eden kadınlar Değerlendirme Kurulunun önerisi ve il müdürünün onayı ile derhal konukevinden çıkarılır.” İfadesi daha doğrudur.
(2/k) “Konukevinin içinin gözlenmesini önleyecek tedbirler alınır.” yerine,
“Dışarıdan konukevinin içinin gözlenmesini önleyecek tedbirler alınır.”
Madde 18:
Veri tabanında sadece nitelik ile ilgili değil nicelik ile ilgili verilerde yer almalıdır. Veri tabanı istatistikî çalışmalara uygun olmalı, “kalanlara ait bilgiler, kapasite ve sayı bilgiler”inin dışında yapılan düzenlemelerin doğru ve yeterli olup olmadığı, kalanların memnuniyeti, uygulamaların takibi ve verimliliği, yanlışlıkların-yetersizliklerin ortaya çıkarılması ve bunların düzeltilmesini sağlayacak verilerin de alınması gerekmektedir. Böylece iç işleyişte somut veriler ile doğru bir denetleme yapılmış olacaktır.
Madde 20:
Sağlanacak desteklere “dini destek” de eklenmelidir.
Madde 23:
Çocuklar için “Çocuğun ikamet adresi olarak aksine bir hüküm bulunmaması halinde ŞÖNİM gösterilir.” denilmekte iken özellik ile konukevinde kalırken çalışan kadınlar açısından böyle bir imkân bulunmamaktadır. Yönetmelikte açıkça “Kadının ikamet adresi olarak aksine bir hüküm bulunmaması halinde ŞÖNİM gösterilir.” ibaresi eklenmelidir.
Madde 29:
Gerçeğe aykırı beyan ile (niyeti ne olur ise olsun) konukevinde kalan ve maddi imkânlarından (harçlık, giyecek, yiyecek, barınma gibi) yararlananlar hakkında bir müeyyide belirtilmemiştir. Genel olarak dayanak Kanun’da müeyyideler yer almış iken yönetmelikte bu konuda hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
Madde 34:
(1/e) “Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra konukevi çalışanlarının karşılaştığı ‘tükenmişlik sendromu”nun önüne geçilmesi için gerekli önlemler alınır ve çalışanlara düzenli psikolojik destek verilir.” yerine,
“Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra konukevi çalışanlarının karşılaştığı mesleki psikolojik sorunlarının önüne geçilmesi için gerekli önlemler alınır ve çalışanlara düzenli psikolojik destek verilir.” ifadesi daha doğrudur.
Çalışanlara psikolojik desteği tek bir olguya hasretmek yerine mesleki tüm psikolojik sorunlar açısından ele almak daha uygundur.
Madde 39:
(1/ç) “Aile planlaması yöntemleri, gerekliliği ve yararları konusunda kadınları bilgilendirmek,” fıkrasının metinden çıkarılması daha doğrudur. Ülkemizde ve dünyada genç nüfusun giderek azalması, hükümetlerin nüfus arttırma konusundaki haklı gayretleri ve yeni hazırlanan Anayasada bu tür düzenlemelere yer verilmemesi göz önüne alındığında bunun yerine ilk yardım, ev içi kazalar gibi konularda bilgilendirmelerin yapılması daha uygun ve yerinde olacaktır.
EK 2
Çocuklar için hazırlanan bu listeye şahıslarına ait oyuncak, beslenme çantası, matara, eşofman ve spor ayakkabısı da eklenmelidir.
Kadın Konukevi Taahhütname Formu
(Kurallar, madde 3) “Konukevinde kalan kadın ve çocuklara fiziksel, duygusal ve cinsel tacizde bulunmamak, kadınlara bilinçli olarak uygunsuz iş ve yaşam biçimi önermemek.” yerine,
“Konukevinde kalan kadın ve çocuklara fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel tacizde bulunmamak, kadınlara bilinçli olarak uygunsuz iş ve yaşam biçimi önermemek.” ifadesi ile ekonomik yönden sömürmeye de engel olunur.
Konukevi İşleyiş Değerlendirme Formu
1. Çalışanlar
(8) “Çalışanların motivasyonunu artırıcı etkinlik düzenleniyor mu?” yerine,
“Çalışanların şevkini artırıcı etkinlik düzenleniyor mu?” ifadesi daha doğrudur.
2. Güvenlik
(k) “Konukevinde güvenlik gerekçesiyle dolap arama, odaya habersiz ve izinsiz girme gibi kadınların onurlarını zedeleyecek uygulamalar gerçekleştirilememektedir.” Güvenliği çok önemli ölçüde zedeleyen bu ibarenin metinden çıkarılması isabetli olacaktır. Yukarıda da belirtildiği üzere görevi ihmal veya suiistimal konuları mevzuatın ilgili bölümlerinde düzenlenmiştir.
4. İşleyiş
6. madde boş.
5. Kadınlara Yönelik Programlar ve 6. Çocuklara Yönelik Programlar
5.8 ve 6.9’daki “yaratılıyor mu” kelimesi yerine diğer maddelerde olduğu gibi “sağlanıyor mu” kelimesi kullanılması ifade birliği açısından daha uygun olacaktır.
8. Tanıtım
Gizliliğin esas olduğu bir kurumun tanıtımının yapılması pek anlamlı değildir. Kurumlar arası tanıtım kastediliyor ise bu zaten e-konukevi sistemi ile gerçekleşecektir.